M
Merih Karaagac
Misafir
AMD Computex 2025’te yaptığı kapsamlı duyurularla yalnızca geleneksel yüksek performanslı işlemci üreticisi kimliğinden sıyrıldığını değil, yapay zekâ (AI) alanında küresel bir liderlik hedeflediğini açıkça ortaya koydu. Şirketin Tayvan’daki fuarda tanıttığı yeni nesil CPU’lar, GPU’lar ve yazılım platformları, AI vizyonunun yalnızca iddia değil, somut bir yol haritası olduğunu gösteriyor. AMD artık yalnızca veri merkezlerinde değil, oyuncu bilgisayarlarında, iş istasyonlarında ve son kullanıcı cihazlarında da AI’nin mimari temelini inşa etmek istiyor.
AMD Computex 2025’te Hibrit AI Stratejisi
AMD’nin en büyük vurgularından biri, yapay zekânın geleceğinin yalnızca bulutta değil, uç cihazlarda da şekilleneceği oldu. Şirket, veri merkezlerinden taşınabilir bilgisayarlara kadar tüm katmanları kapsayan hibrit bir AI yaklaşımını benimsiyor. Bu strateji, özellikle veri gizliliği, düşük gecikme süresi ve sürekli bağlantının mümkün olmadığı senaryolarda yerel işlemeyi ön plana çıkarıyor.
Veri merkezi tarafında, AMD’nin EPYC işlemcileri ve Instinct GPU’ları hâlâ büyük bulut sağlayıcıları olan Meta, Microsoft ve Netflix gibi dev firmalar tarafından kullanılıyor. Ancak fuarın yıldızı, masaüstü iş istasyonları için geliştirilen yeni nesil Radeon AI PRO R9700 grafik kartı oldu.
Radeon AI PRO R9700
Radeon AI PRO R9700, 32 GB GDDR6 belleği, PCIe Gen 5 desteği ve %400’e varan AI işlem gücü artışıyla önceki nesillere göre ciddi bir sıçrama sunuyor. Bu kart, yerel büyük dil modeli (LLM) eğitimi, gerçek zamanlı video üretimi ve yüksek hassasiyetli AI uygulamaları için özel olarak geliştirildi. Geliştiriciler için bu, yerel sistemlerde yüksek kapasiteli AI modellerini çalıştırmak anlamına geliyor. Artık LLaMA 3 veya DeepSeek R1 gibi modelleri bulut bağlantısına ihtiyaç duymadan çalıştırmak mümkün.
Bu GPU, yalnızca performans artışı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda AMD’nin uç AI çözümlerine olan inancının da simgesi oluyor. Özellikle veri güvenliğinin kritik olduğu sağlık, savunma ve finans gibi alanlarda yerel AI işleme çözümleri önemli hale geliyor.
Ryzen AI 300 Serisi
Masaüstü alanın ötesinde, AMD dizüstü bilgisayar segmentinde de iddiasını güçlendirdi. Ryzen AI 300 serisi işlemciler, entegre NPU (Neural Processing Unit) ile tam 50 TOPS AI işlem gücüne ulaşıyor. AMD, bu performansın Apple’ın M4 Pro işlemcisinden %15 daha yüksek olduğunu belirtiyor.
Zen 5 mimarisi ve RDNA 3.5 entegre grafikleriyle donatılan bu işlemciler; dil işleme, ses tanıma, görsel analiz ve otomatik içerik üretimi gibi AI görevlerinde maksimum verimlilik sunuyor. Lenovo’nun ThinkPad ve Yoga serileri, Asus’un ExpertBook cihazları gibi markalar bu işlemcileri içeren yeni dizüstü serilerini duyurdu.
Ryzen AI Pro versiyonları da kurumsal segmentte yönetilebilirlik ve güvenlik odaklı özelliklerle geliyor. Microsoft’un Copilot+ girişimi ile birlikte, AMD tabanlı dizüstü bilgisayarların üretkenlik araçlarına doğrudan entegre AI özellikleri kazanacağı belirtiliyor.
Radeon RX 9060 XT
Oyun alanında da AMD, geleneksel performans yarışını AI ile harmanlayarak yeniden şekillendirmeyi hedefliyor. Yeni tanıtılan Radeon RX 9060 XT ekran kartı, 1440p çözünürlükte üst düzey performans sunarken, 16GB GDDR6 bellek ve 821 TOPS AI işlem kapasitesiyle dikkat çekiyor. Bu kart, AMD’nin AI tabanlı oyun motoru olan FSR Redstone teknolojisini destekliyor.
FSR Redstone, FSR 4’ün üzerine yapay zekâ destekli kare üretimi, sinirsel ışıma önbellekleme (neural radiance caching) ve ışın izleme iyileştirmeleri ekliyor. Bu gelişmelerle birlikte, oyunlarda hem görsel kalite hem de akıcılık, geleneksel render tekniklerinin ötesine taşınıyor.
Ayrıca AMD, Sony ile ortak geliştirdiği “Project Amethyst” girişimini de duyurdu. Bu proje, konsollar ve PC’ler arasında ortak yapay zekâ işleme mimarilerini hedefliyor ve geleceğin çok platformlu oyun deneyimlerine AI entegrasyonunun temelini oluşturuyor.
Ryzen Threadripper PRO 9000 Serisi
Yaratıcı profesyonelleri ve mühendisleri hedefleyen Ryzen Threadripper PRO 9000 serisi, 96 çekirdek ve 192 iş parçacığına kadar çıkabilen yapılandırmalarıyla iş istasyonu alanında çığır açıyor. Yeni Zen 5 mimarisine dayanan bu işlemciler, 384 MB L3 önbellek ve 8 kanallı DDR5 bellek desteğiyle büyük veri setleri ve model eğitimi işlemlerinde benzersiz bir performans sunuyor.
Weta FX gibi dünyaca ünlü görsel efekt stüdyolarının, mevcut render altyapılarını AMD platformuna taşıyacaklarını açıklamaları, bu işlemcilerin profesyonel kullanımda sağladığı ivmeyi net bir şekilde gösteriyor.
ROCm Artık Windows’ta
Yıllardır AMD’nin yapay zekâ pazarındaki en büyük handikaplarından biri, yazılım tarafındaki eksikliklerdi. ROCm (Radeon Open Compute), Linux odaklı yapısı nedeniyle geniş geliştirici kitlesine hitap edemiyordu. Ancak Computex 2025’te duyurulan gelişmeyle ROCm artık Windows platformunda da yer alacak.
Yeni ROCm sürümü, PyTorch ve ONNX gibi popüler framework’leri kutudan çıktığı haliyle destekleyecek. Bu sayede, geliştiriciler AMD donanımı üzerinde daha sorunsuz AI eğitimi ve çıkarımı yapabilecek. ROCm’un Windows’a gelişi, özellikle tüketici donanımı kullanan bağımsız geliştiriciler için büyük bir kolaylık anlamına geliyor.
Ortaklıklar ve Ekosistem Gücü
AMD’nin AI stratejisi sadece donanım değil, aynı zamanda güçlü iş birlikleriyle destekleniyor. Lenovo, Asus ve TSMC gibi stratejik partnerlerle yapılan duyurular, şirketin AI vizyonunun endüstriyel çapta desteklendiğini gösteriyor. Özellikle Asus’un yeni Expert P serisinde kullanılan Ryzen AI Pro işlemciler, kurumsal güvenlik ve yönetim araçlarıyla birlikte geliyor.
TSMC’nin kendi operasyonlarında AMD tabanlı AI dizüstü bilgisayarları yaygınlaştırması da, performans ve enerji verimliliği konularında AMD’ye önemli bir referans sağlıyor.
Geleceğe Bakış ve Zorluklar
Tüm bu gelişmelere rağmen, AMD’nin önünde hâlâ önemli engeller var. Nvidia, CUDA ekosistemi ve model destek yapısıyla hâlâ yazılım cephesinde rakipsiz. Intel’in yaklaşan Lunar Lake mimarisi, Microsoft’un iş birliğiyle Ryzen AI’nin mobildeki performans üstünlüğünü zorlayabilir.
ROCm’un yaygın benimsenmesi, AMD’nin geliştirici topluluğu üzerindeki etkisini belirleyecek en kritik faktör olacak. Açık kaynak yaklaşımıyla şeffaf ve güçlü bir platform sunmak önemli, ancak bu platformun kullanım kolaylığı ve dokümantasyon kalitesi de büyük ölçüde belirleyici olacak.
AMD Yapay Zekâ Çağını Şekillendirebilir mi?
Computex 2025, AMD’nin yapay zekâ alanında artık yalnızca bir oyuncu değil, potansiyel bir lider olabileceğini gösterdi. Geniş donanım yelpazesi, açık yazılım stratejisi ve güçlü ortaklık ağıyla AMD, AI ekosisteminin tüm katmanlarında söz sahibi olmaya hazırlanıyor.
Ancak başarı, yalnızca silikon üretimiyle değil; yazılım desteği, geliştirici etkileşimi ve kullanıcı deneyimiyle gelecek. Lisa Su liderliğinde son 10 yılda geçirdiği dönüşüm göz önüne alındığında, AMD’nin bu hedefe ulaşma şansı her zamankinden daha yüksek.
AMD Computex 2025 ve Yapay Zekâda Zirveye Oynayan Strateji yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...