Cahit Sıtkı Tarancı'nın o meşhur şiirinde anneye bir sitem var gibi sanki. "Anne ben gidiyorum" derken, aslında gitmek istemediğini anlatıyor gibi. Çocukluğun o güvenli limanından ayrılmak, büyümek zorunda olmak biraz acı veriyor bence. Hani anneler hep korur kollar ya, şair de o korumayı özlüyor sanki.
Şiiri okurken hep içimde bir burukluk hissediyorum. O masumiyetin kayboluşu, hayatın gerçekleriyle yüzleşme... Sanki annesine "Beni bırakma, büyüme" diyor. Annenin cevabı yok şiirde, bu da ayrı bir hüzün katıyor. Belki de her anne gibi, onun da elinden bir şey gelmiyor. Hayatın akışına engel olamıyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Şiirde annenin rolü ne sizce?
Şiiri okurken hep içimde bir burukluk hissediyorum. O masumiyetin kayboluşu, hayatın gerçekleriyle yüzleşme... Sanki annesine "Beni bırakma, büyüme" diyor. Annenin cevabı yok şiirde, bu da ayrı bir hüzün katıyor. Belki de her anne gibi, onun da elinden bir şey gelmiyor. Hayatın akışına engel olamıyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Şiirde annenin rolü ne sizce?