- BeePuan
- 1,430
Days Gone hakkında bol bol eleştiri okumak için buradasınız, doğru yerdesiniz. Oyunu yerden yere vurmaya geldim, çünkü çok sinirliyim.
Oyunu bitirmedim, yaklaşık 25 saat oynadım. Neden bıraktım? İlerleyen bölümlerde açıklayacağım. Önce hikaye ile başlayalım.
Hikaye ne anlatıyor? Ana odağı ne? Bilmiyorum. Karısını arayan bir adam sanıyordum, yanılmışım. 25 saatin belki 1 saatinde karısını bulmak için uğraşıyoruz. Geri kalan 24 saat? Sıkıcı, tekrar eden kamp görevleri. 30 saat nasıl oynadığımı şaşırdım. Hikayenin sunumu da berbat. Ana görevlerde ara sahne yok, bazı görevleri telsiz konuşmasıyla alıyoruz. Bir PlayStation oyunu için inanılmaz kötü.
Karısını bulmak için yaptığımız görevler de aynı. Aynı Nero helikopterini takip edip, bilim insanlarını dinliyoruz. En az 5 kez aynı görevi yaptık. Hiçbir değişiklik yok. Ana görev diye maya arıyoruz, mutfak malzemesi maya! Ciddi ciddi bunu ana görev yapmışlar. Hikayenin iyi yanları sadece karısıyla olan anılarını anlatan kısımlar. Başlangıç da berbattı, hiçbir şey açıklanmadan hikayeye atılıyoruz. Bir sürü karakter tanıtılıyor, kim olduklarını anlamadan ilerliyoruz.
Oyunun 20. saatinde ilk kez heyecanlı bir olay oldu, karısını bulduk. "Şimdi birlikte maceralara atılacağız" diye düşündüm. Yanıldım! Daha da sıkıcı kamp görevleri başladı. Karısı mayayı bulmamızı istiyor, yeri söylüyor. Mayanın olduğu ev üç yarım tarafından çevrili, görev aşırı kolay diye düşman sayısını artırmışlar. Yapay zeka kötü olduğu için yarmalara bulaşmadan mayayı alıp gidebiliyorsunuz.
Oyunu bırakmam bir sonraki görevde oldu. Yine telsizden bir ana görev geldi. Birini kurtarmak için bir kampı temizlememiz gerekiyor. Gizlilik kullanarak düşmanları öldürdüm, rehineye yaklaşırken rehine öldü yazısı çıktı ve oyun en baştan başladı. Öldürdüğüm düşmanlar tekrar ortaya çıktı. O an dedim ki; yeter! Bu oyuna daha fazla katlanamam.
Oynanış iyi mi? Hayır. Sıkıcı görevleri daha da kötü yapıyor. Vuruş hissi yok, kurtlara, ayılara ateş ediyorsunuz ama onlar durmadan saldırıyorlar. Gizlilik daha iyiydi. En büyük dostumuz motorumuz. Motoru geliştirme, benzin, nitro, tamir gibi mekanikler var. Nitro dışında hepsi sıkıntı yaratıyor, özellikle benzin. Belirli bir süre sonra benzin istasyonlarını ezberleyip sıkıntıdan kurtuluyorsunuz.
Motor geliştirmek için kamp görevlerini yapmak zorundasınız. Bu da oyunu daha kötü hale getiriyor. Açık dünya da sıkıcı. Etrafta lootlamak, Nero bölgelerini ziyaret etmek, zombileri öldürmek dışında bir şey yok. Kıyamet sonrası temasına uygun olduğu için bu kadar eleştirmek istemiyorum, ancak yine de sıkıcı.
Kısaca inceleme bu kadardı. Days Gone sevenlere lafım yok, benim düşüncem bu.
Oyunu bitirmedim, yaklaşık 25 saat oynadım. Neden bıraktım? İlerleyen bölümlerde açıklayacağım. Önce hikaye ile başlayalım.
Hikaye ne anlatıyor? Ana odağı ne? Bilmiyorum. Karısını arayan bir adam sanıyordum, yanılmışım. 25 saatin belki 1 saatinde karısını bulmak için uğraşıyoruz. Geri kalan 24 saat? Sıkıcı, tekrar eden kamp görevleri. 30 saat nasıl oynadığımı şaşırdım. Hikayenin sunumu da berbat. Ana görevlerde ara sahne yok, bazı görevleri telsiz konuşmasıyla alıyoruz. Bir PlayStation oyunu için inanılmaz kötü.
Karısını bulmak için yaptığımız görevler de aynı. Aynı Nero helikopterini takip edip, bilim insanlarını dinliyoruz. En az 5 kez aynı görevi yaptık. Hiçbir değişiklik yok. Ana görev diye maya arıyoruz, mutfak malzemesi maya! Ciddi ciddi bunu ana görev yapmışlar. Hikayenin iyi yanları sadece karısıyla olan anılarını anlatan kısımlar. Başlangıç da berbattı, hiçbir şey açıklanmadan hikayeye atılıyoruz. Bir sürü karakter tanıtılıyor, kim olduklarını anlamadan ilerliyoruz.
Oyunun 20. saatinde ilk kez heyecanlı bir olay oldu, karısını bulduk. "Şimdi birlikte maceralara atılacağız" diye düşündüm. Yanıldım! Daha da sıkıcı kamp görevleri başladı. Karısı mayayı bulmamızı istiyor, yeri söylüyor. Mayanın olduğu ev üç yarım tarafından çevrili, görev aşırı kolay diye düşman sayısını artırmışlar. Yapay zeka kötü olduğu için yarmalara bulaşmadan mayayı alıp gidebiliyorsunuz.
Oyunu bırakmam bir sonraki görevde oldu. Yine telsizden bir ana görev geldi. Birini kurtarmak için bir kampı temizlememiz gerekiyor. Gizlilik kullanarak düşmanları öldürdüm, rehineye yaklaşırken rehine öldü yazısı çıktı ve oyun en baştan başladı. Öldürdüğüm düşmanlar tekrar ortaya çıktı. O an dedim ki; yeter! Bu oyuna daha fazla katlanamam.
Oynanış iyi mi? Hayır. Sıkıcı görevleri daha da kötü yapıyor. Vuruş hissi yok, kurtlara, ayılara ateş ediyorsunuz ama onlar durmadan saldırıyorlar. Gizlilik daha iyiydi. En büyük dostumuz motorumuz. Motoru geliştirme, benzin, nitro, tamir gibi mekanikler var. Nitro dışında hepsi sıkıntı yaratıyor, özellikle benzin. Belirli bir süre sonra benzin istasyonlarını ezberleyip sıkıntıdan kurtuluyorsunuz.
Motor geliştirmek için kamp görevlerini yapmak zorundasınız. Bu da oyunu daha kötü hale getiriyor. Açık dünya da sıkıcı. Etrafta lootlamak, Nero bölgelerini ziyaret etmek, zombileri öldürmek dışında bir şey yok. Kıyamet sonrası temasına uygun olduğu için bu kadar eleştirmek istemiyorum, ancak yine de sıkıcı.
Kısaca inceleme bu kadardı. Days Gone sevenlere lafım yok, benim düşüncem bu.