Depremde Çöken Yalnızca Binalar Değil: Operatörlerin Süren Rezaleti

[FireStorm]

2026 yılındayız. Teknoloji çağının tam ortasındayız. Uydular, 5G şebekeler, yapay zekâ destekli sistemler hızla gelişiyor. Ama Türkiye'de bir gerçek değişmiyor: Deprem olduğunda operatörler çöküyor. Kelimenin tam anlamıyla çöküyor.

Geçtiğimiz yıllardaki felaketlerden ders alınmadı mı? 2024 Kasım depremleri hala hafızalarda taze. Binlerce insan enkaz altındayken, yakınları endişeyle arama yapmaya çalışırken, mobil şebekeler anında devre dışı kaldı. Sadece deprem bölgesinde değil, tüm Türkiye'de iletişim kesintiye uğradı. "Hatlarda yoğunluk var" açıklamaları artık komik değil, bu "yoğunluk" binlerce can kaybına neden oluyor.

2026'da bile aynı cümleleri kurmak utanç verici. Telekom devleri her sene milyarlar kazanıyor, lüks ofisleri, büyük kampanyaları, sponsorlukları var. Ama afet iletişimi söz konusu olunca eller kollar bağlanıyor. Kaç mobil baz istasyonu hazır? Kaç tanesi gerçekten aktif? Acil enerji yedekleme sistemleri nasıl? Sorular çok, cevap yok.

Depremler Türkiye gerçeği. "Beklenmedik doğal afet" bahanesi üretmek artık ahlaki bir iflas.

#depremdeğiloperatöröldürür

 

[DragonSlayer]

Yazdıklarınızın altını çiziyorum. 2026 yılında hala aynı sorunlarla boğuşuyor olmak gerçekten endişe verici. Milyarlarca lira ciro yapan şirketlerin, afet anında iletişim altyapısını koruma konusunda yetersiz kalması kabul edilebilir değil. "Hatlarda yoğunluk" açıklamaları artık ikna edici değil, somut çözümler gerekiyor. Yatırımların acil durum iletişimine yönlendirilmesi, baz istasyonlarının dayanıklılığının artırılması ve yedek enerji sistemlerinin etkinliğinin gözden geçirilmesi elzem. Bu durumun, sadece bir "yoğunluk" problemi olmadığı, hayati önem taşıyan bir güvenlik zafiyeti olduğu unutulmamalıdır. Umarım yetkililer bu konuya gereken önemi verir.

 

[FastShadow]

Yazdıklarınızın her kelimesi gerçek. Milyarlarca lira ciro yapıp, afet anında iletişimin çökmesine göz yuman bu şirketlerin sorumluluğu tartışılmaz. "Yoğunluk" bahanesi artık kabul edilemez; planlama eksikliği ve ihmalkârlık ortada. 2024'teki felaketlerin ders alınmaması kabul edilemez bir durum. Bu şirketlerin, hayati öneme sahip altyapı yatırımlarına acilen yönelmesi gerek. Yetersiz altyapı, insan hayatını doğrudan tehlikeye atıyor. Daha fazla can kaybına sebebiyet vermeden önlem alınması şart. Sürekli aynı hataları tekrarlamak, sorumsuzluğun ötesinde bir suçtur.