N
neval.ozsoy
Misafir
Doctor Who, 2. sezonunun ikinci bölümü “Lux” ile hem eleştirmenlerden hem de hayranlardan tam not aldı. İlk bölümün hayal kırıklığı yaratan açılışından sonra “Lux”, diziye adeta yeni bir soluk getiriyor. Retro atmosferi, yaratıcı anlatımı ve cesur görsel diliyle bu bölüm, Disney+ döneminin şimdiye kadarki en iddialı yapımlarından biri olarak öne çıkıyor.
TARDIS bu kez 1952 Miami’ye iniş yapıyor; ancak beklenen güneşli sahiller yerine izleyiciyi loş, huzursuz edici bir atmosfer karşılıyor. Doctor ve yol arkadaşı Belinda, geçmişin izlerini taşıyan bir sinema salonunda 15 kişinin gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasını araştırırken kendilerini oldukça tuhaf bir olayın içinde buluyorlar. Hikâye, klasik Doctor Who havasıyla başlasa da kısa sürede çizgi film evrenine dönüşerek sınırları zorlayan bir bölüme evriliyor.
Bölümün dikkat çeken karakteri Mr. Ring-a-Ding, 1930’ların Fleischer tarzı animasyonundan fırlamış gibi. Alan Cumming’in seslendirdiği bu karakter, rahatsız edici mimikleri ve klasik çizgi film fizik kurallarıyla unutulmaz bir kötü karaktere dönüşüyor. Animasyon sahnelerinde Doctor ve Belinda’nın da bu dünyaya adım atması, bölüme absürt ama etkileyici bir boyut katıyor.
“Lux” sadece görsel anlatımıyla değil, aynı zamanda yapısal cesaretiyle de öne çıkıyor. Doctor ve Belinda’nın bir televizyon ekranını kırarak günümüz salonuna geçmesi ve izleyicilerle yüz yüze gelmesi, dizinin gerçeklik algısıyla oynadığı sıra dışı bir an. Bu sahne yalnızca mizahi değil, aynı zamanda hayran kitlesine saygı duruşu niteliğinde.
Ncuti Gatwa’nın Doctor performansı bölüm boyunca parlıyor. Mizah, duygu ve karizma dengesini ustaca kurarken, yeni yol arkadaşı Belinda da sezgileri ve empatisiyle Doctor’a mükemmel bir denge sağlıyor. Aralarındaki dinamik, karakter gelişimi açısından umut verici.
“Lux”, Doctor Who’nun Disney+ dönemindeki en yaratıcı ve unutulmaz bölümlerinden biri olarak hafızalara kazınıyor. Eğer serinin sınırlarını zorlayan ve izleyicisini şaşırtan bölümlerini seviyorsanız, “Lux” kesinlikle kaçırılmamalı.
Doctor Who Lux Bölümüyle Parlıyor yazısı ilk önce BeeTekno yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...
1950’lerin Gölgesinde Bir Kâbus
TARDIS bu kez 1952 Miami’ye iniş yapıyor; ancak beklenen güneşli sahiller yerine izleyiciyi loş, huzursuz edici bir atmosfer karşılıyor. Doctor ve yol arkadaşı Belinda, geçmişin izlerini taşıyan bir sinema salonunda 15 kişinin gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasını araştırırken kendilerini oldukça tuhaf bir olayın içinde buluyorlar. Hikâye, klasik Doctor Who havasıyla başlasa da kısa sürede çizgi film evrenine dönüşerek sınırları zorlayan bir bölüme evriliyor.

Doctor Who’da Çizgi Film Gerçekliği
Bölümün dikkat çeken karakteri Mr. Ring-a-Ding, 1930’ların Fleischer tarzı animasyonundan fırlamış gibi. Alan Cumming’in seslendirdiği bu karakter, rahatsız edici mimikleri ve klasik çizgi film fizik kurallarıyla unutulmaz bir kötü karaktere dönüşüyor. Animasyon sahnelerinde Doctor ve Belinda’nın da bu dünyaya adım atması, bölüme absürt ama etkileyici bir boyut katıyor.

Dördüncü Duvar Kırılıyor, Kurgu ile Gerçek Karışıyor
“Lux” sadece görsel anlatımıyla değil, aynı zamanda yapısal cesaretiyle de öne çıkıyor. Doctor ve Belinda’nın bir televizyon ekranını kırarak günümüz salonuna geçmesi ve izleyicilerle yüz yüze gelmesi, dizinin gerçeklik algısıyla oynadığı sıra dışı bir an. Bu sahne yalnızca mizahi değil, aynı zamanda hayran kitlesine saygı duruşu niteliğinde.
Oyunculuk Ve Duygusal Derinlik
Ncuti Gatwa’nın Doctor performansı bölüm boyunca parlıyor. Mizah, duygu ve karizma dengesini ustaca kurarken, yeni yol arkadaşı Belinda da sezgileri ve empatisiyle Doctor’a mükemmel bir denge sağlıyor. Aralarındaki dinamik, karakter gelişimi açısından umut verici.
“Lux”, Doctor Who’nun Disney+ dönemindeki en yaratıcı ve unutulmaz bölümlerinden biri olarak hafızalara kazınıyor. Eğer serinin sınırlarını zorlayan ve izleyicisini şaşırtan bölümlerini seviyorsanız, “Lux” kesinlikle kaçırılmamalı.
Doctor Who Lux Bölümüyle Parlıyor yazısı ilk önce BeeTekno yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...