M
Mehmet
Misafir
Finlandiya’daki Aalto Üniversitesi’nden fizikçiler Mikko Partanen ve Jukka Tulkki, kütleçekimini açıklamak için evrendeki diğer üç temel kuvveti (güçlü, zayıf ve elektromanyetik) tanımlayan Parçacık Fiziği Standart Modeli ile uyumlu olduğunu söyledikleri yeni bir yol geliştirdi. Bu çalışma, kütleçekimi ile kuantum mekaniği arasındaki şimdiye kadar çözülemeyen farkları gidermeye ve “Her Şeyin Teorisi” olarak adlandırılan birleşik bir açıklamaya bir adım daha yaklaştırabilir.
Kütleçekimi, evrenin davranışını açıklama konusunda adeta bir “diken” gibi duruyor. Dördüncü ve en zayıf temel kuvvet olmasına rağmen, diğer üç kuvvetle uyum içinde çalışmıyor. Kuantum teorisi, evrenin çok küçük ölçeklerdeki (atomik ve atom altı) davranışını mükemmel bir şekilde açıklarken, kütleçekiminin baskın olduğu büyük ölçekli evrende yetersiz kalıyor. Klasik fizik ve genel görelilik ise kütleçekimini çok iyi tanımlasa da kuantum alemine uygulanamıyor. Bilim insanları, evrenin her iki teoriyi de barındırdığı gerçeğinden yola çıkarak, bu iki yaklaşımı birleştirmenin bir yolu olması gerektiğine inanıyor.
Partanen ve Tulkki’nin attığı önemli adım, kütleçekimini bir “ayar alanı” (gauge field) bağlamında tanımlamak oldu. Bu, kuantum alan teorisinde parçacıkların davranışının belirli bir alanda tanımlandığı bir kavramdır. En bilinen ayar alanı elektromanyetik alandır; elektrik yüklü parçacıklar birbirleriyle bu alan aracılığıyla etkileşir. Araştırmacılar, “Enerjisi olan parçacıkların, sırf enerjileri olduğu için sahip oldukları etkileşimler kütleçekim alanı aracılığıyla gerçekleşir,” diye açıklıyor. Standart Model, güçlü, zayıf ve elektromanyetik kuvvetleri tanımlayan bir ayar teorisidir ve belirli simetrilere sahiptir. Partanen ve Tulkki, bu simetrileri kütleçekiminin bir ayar teorisine uygulamayı hedefledi.
Reports on Progress in Physics dergisinde yayınlanan makalelerinde araştırmacılar, kendi teorilerinin kütleçekiminin ayar teorisini, geleneksel kütleçekim ayar teorilerine kıyasla Standart Model’in ayar teorilerine daha çok yaklaştırdığını belirtiyorlar. Bu, kütleçekim kuvvetinin diğer temel kuvvetlerle aynı matematiksel çerçevede tanımlanabileceği anlamına gelebilir.
Bu çalışma henüz tam bir kuantum kütleçekimi teorisi olmasa da, fizikteki bu önemli sorunun çözümüne yönelik önemli bir araştırma yolu sunuyor. Partanen, “Eğer bu, kütleçekiminin tam bir kuantum alan teorisine yol açarsa, sonunda kara deliklerdeki tekillikleri ve Büyük Patlama’yı anlama gibi çok zor sorunlara cevap verecektir,” diyor. Ayrıca, evrende neden antimaddeden daha fazla madde olduğu gibi temel sorulara da ışık tutabilir. Araştırmacılar, teorinin daha fazla fizik bilgisi ve stres testi gerektirdiğini belirterek diğer bilim insanlarını bu çalışmayı ilerletmeye davet ediyor. Kütleçekimi araştırmaları için heyecan verici bir döneme girildiği vurgulanıyor.
Fizikte Ezber Bozan Teori: Kütleçekim Kuantumla Buluşuyor ‘Her Şeyin Teorisi’ Yakınlaşıyor! yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...
Kütleçekiminin Gizemi Çözülmeye Çalışılıyor
Kütleçekimi, evrenin davranışını açıklama konusunda adeta bir “diken” gibi duruyor. Dördüncü ve en zayıf temel kuvvet olmasına rağmen, diğer üç kuvvetle uyum içinde çalışmıyor. Kuantum teorisi, evrenin çok küçük ölçeklerdeki (atomik ve atom altı) davranışını mükemmel bir şekilde açıklarken, kütleçekiminin baskın olduğu büyük ölçekli evrende yetersiz kalıyor. Klasik fizik ve genel görelilik ise kütleçekimini çok iyi tanımlasa da kuantum alemine uygulanamıyor. Bilim insanları, evrenin her iki teoriyi de barındırdığı gerçeğinden yola çıkarak, bu iki yaklaşımı birleştirmenin bir yolu olması gerektiğine inanıyor.
Yeni Bir Yaklaşım Önerildi
Partanen ve Tulkki’nin attığı önemli adım, kütleçekimini bir “ayar alanı” (gauge field) bağlamında tanımlamak oldu. Bu, kuantum alan teorisinde parçacıkların davranışının belirli bir alanda tanımlandığı bir kavramdır. En bilinen ayar alanı elektromanyetik alandır; elektrik yüklü parçacıklar birbirleriyle bu alan aracılığıyla etkileşir. Araştırmacılar, “Enerjisi olan parçacıkların, sırf enerjileri olduğu için sahip oldukları etkileşimler kütleçekim alanı aracılığıyla gerçekleşir,” diye açıklıyor. Standart Model, güçlü, zayıf ve elektromanyetik kuvvetleri tanımlayan bir ayar teorisidir ve belirli simetrilere sahiptir. Partanen ve Tulkki, bu simetrileri kütleçekiminin bir ayar teorisine uygulamayı hedefledi.
Standart Modele Uyum Sağlandı
Reports on Progress in Physics dergisinde yayınlanan makalelerinde araştırmacılar, kendi teorilerinin kütleçekiminin ayar teorisini, geleneksel kütleçekim ayar teorilerine kıyasla Standart Model’in ayar teorilerine daha çok yaklaştırdığını belirtiyorlar. Bu, kütleçekim kuvvetinin diğer temel kuvvetlerle aynı matematiksel çerçevede tanımlanabileceği anlamına gelebilir.
‘Her Şeyin Teorisi’ne Doğru Bir Adım Atıldı
Bu çalışma henüz tam bir kuantum kütleçekimi teorisi olmasa da, fizikteki bu önemli sorunun çözümüne yönelik önemli bir araştırma yolu sunuyor. Partanen, “Eğer bu, kütleçekiminin tam bir kuantum alan teorisine yol açarsa, sonunda kara deliklerdeki tekillikleri ve Büyük Patlama’yı anlama gibi çok zor sorunlara cevap verecektir,” diyor. Ayrıca, evrende neden antimaddeden daha fazla madde olduğu gibi temel sorulara da ışık tutabilir. Araştırmacılar, teorinin daha fazla fizik bilgisi ve stres testi gerektirdiğini belirterek diğer bilim insanlarını bu çalışmayı ilerletmeye davet ediyor. Kütleçekimi araştırmaları için heyecan verici bir döneme girildiği vurgulanıyor.
Fizikte Ezber Bozan Teori: Kütleçekim Kuantumla Buluşuyor ‘Her Şeyin Teorisi’ Yakınlaşıyor! yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...