K
Kaan Öztürk
Misafir
Cannes Film Festivali’nde konuşan Guillermo del Toro, yeni Frankenstein filminin alışılmışın dışında bir yapım olacağını açıkladı. Yönetmene göre bu film, klasik bir korku hikâyesi olmaktan ziyade duygusal bir karakter incelemesi olacak. Alexandre Desplat’ın bestelediği müziklerle de duygusallığın altı çizilen yapım, sinema dünyasında Frankenstein mitini yeniden tanımlamayı amaçlıyor.
Guillermo del Toro, Variety’ye verdiği röportajda Frankenstein filmini “duygusal bir karakter portresi” olarak tanımladı. Filmde yaratığın yalnızlığı, aidiyet arayışı ve insanlaşma süreci ön planda olacak. Del Toro, Mary Shelley’nin romanına sadık kalırken, öyküye kendi yorumunu katacağını da ifade etti. Korku yerine, empati ve varoluş soruları üzerinden izleyiciyle bağ kurmak istiyor.
Film, klasik canavar yapımlarının ötesine geçerek duygusal derinliğe sahip bir anlatı sunacak. Alexandre Desplat tarafından bestelenen film müzikleri de bu yaklaşımı destekleyecek şekilde hazırlandı. Del Toro, filmin hem görsel hem işitsel olarak bir deneyim değil, içsel bir yolculuk olacağını belirtti.
Frankenstein
Del Toro’nun Frankenstein uyarlamasında Oscar Isaac, Andrew Garfield ve Mia Goth gibi güçlü oyuncular yer alıyor. Frankenstein’ın canavarı, yalnızca bir korku figürü değil; aynı zamanda bastırılmış duyguların ve insan olma arzusunun sembolü olarak ele alınıyor. Del Toro, “Canavar bir ayna tutuyor, o aynada kendimizi görüyoruz,” diyerek bu yaklaşımı özetliyor.
Yönetmen ayrıca, filmin set tasarımı ve sanat yönetiminin Viktoryen karanlığını yansıtacağını ancak karanlığın görsel değil tematik bir unsur olacağını belirtti. Frankenstein’ın yaratığı ile yaratıcısı arasındaki ilişki, filmde ahlaki bir çatışma yerine duygusal bir bağ üzerinden anlatılacak. Del Toro, bu filmi yapma fikrinin kendisinde on yıllardır olduğunu ve şimdi en doğru zaman olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Frankenstein: del Toro’dan Farklı Bir Yaklaşım yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...
Frankenstein Korkutmayacak, Etkileyecek
Guillermo del Toro, Variety’ye verdiği röportajda Frankenstein filmini “duygusal bir karakter portresi” olarak tanımladı. Filmde yaratığın yalnızlığı, aidiyet arayışı ve insanlaşma süreci ön planda olacak. Del Toro, Mary Shelley’nin romanına sadık kalırken, öyküye kendi yorumunu katacağını da ifade etti. Korku yerine, empati ve varoluş soruları üzerinden izleyiciyle bağ kurmak istiyor.
Film, klasik canavar yapımlarının ötesine geçerek duygusal derinliğe sahip bir anlatı sunacak. Alexandre Desplat tarafından bestelenen film müzikleri de bu yaklaşımı destekleyecek şekilde hazırlandı. Del Toro, filmin hem görsel hem işitsel olarak bir deneyim değil, içsel bir yolculuk olacağını belirtti.
Frankenstein
Oyuncu Kadrosu ve Temalar Netleşiyor
Del Toro’nun Frankenstein uyarlamasında Oscar Isaac, Andrew Garfield ve Mia Goth gibi güçlü oyuncular yer alıyor. Frankenstein’ın canavarı, yalnızca bir korku figürü değil; aynı zamanda bastırılmış duyguların ve insan olma arzusunun sembolü olarak ele alınıyor. Del Toro, “Canavar bir ayna tutuyor, o aynada kendimizi görüyoruz,” diyerek bu yaklaşımı özetliyor.
Yönetmen ayrıca, filmin set tasarımı ve sanat yönetiminin Viktoryen karanlığını yansıtacağını ancak karanlığın görsel değil tematik bir unsur olacağını belirtti. Frankenstein’ın yaratığı ile yaratıcısı arasındaki ilişki, filmde ahlaki bir çatışma yerine duygusal bir bağ üzerinden anlatılacak. Del Toro, bu filmi yapma fikrinin kendisinde on yıllardır olduğunu ve şimdi en doğru zaman olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Frankenstein: del Toro’dan Farklı Bir Yaklaşım yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...