2023 yılında, Google ve Apple arasındaki finansal ilişki hakkında dikkat çekici detaylar ortaya çıktı. Google, arama motorunu Safari tarayıcısında varsayılan olarak kullanmak için Apple'a yıllık 18 ile 20 milyar dolar arasında ödeme yapmakta. Bu anlaşma, Apple'ın yıllık işletme gelirinin yaklaşık %16'sını oluşturuyor ve şirketin finansal sağlığı üzerinde büyük bir etki yaratıyor.
Adalet Bakanlığı'nın Google'a açtığı antitröst davası bu ödemeleri mercek altına aldı. Davada, Google'ın çevrimiçi arama ve reklamcılık pazarında yasa dışı bir tekel oluşturduğu iddia ediliyor. Davanın kapanış görüşmeleri 2 Mayıs'ta yapıldı ve kararın bu yılın sonlarına doğru verilmesi bekleniyor. Google ve Apple, bu ödeme miktarlarını kamuya açıklamaktan kaçınmayı umuyordu; ancak mahkeme belgeleri bu bilgilerin gün yüzüne çıkmasına neden oldu.
Apple yöneticileri geçen sonbahardaki duruşmada Google'ın "milyarlarca" ödediğini belirtmiş, ancak somut bir rakam vermemişlerdi. Daha sonra bir Google tanığı, şirketin arama reklam gelirlerinin %36'sını Apple'a ödediğini yanlışlıkla açıkladı.
Apple ile yapılan bu anlaşma, ABD'deki en popüler akıllı telefon için varsayılan arama motorunu belirlemek adına Google için büyük önem taşıyor. İlk olarak 2002 yılında yapılan anlaşmada, şirketler daha sonraki yıllarda arama ağı reklamlarından elde edilen gelirin paylaşılması konusunda anlaşmaya vardılar. Adalet Bakanlığı, Mayıs 2021 itibarıyla bu anlaşmanın Google'ın Apple'a ayda 1 milyar dolardan fazla ödeme yapmasını gerektirdiğini belirtiyor.
Microsoft, Apple'ı Google ile olan ilişkisinden uzaklaştırmak için çeşitli girişimlerde bulundu. Mahkeme belgelerine göre, Microsoft Bing'i Safari'de varsayılan hale getirmek için reklam gelirinin %90'ını Apple ile paylaşmayı teklif etti. Microsoft CEO'su Satya Nadella, geçen yılki duruşmada Apple'ı bu geçişe ikna etmek için Bing markasını gizlemeye bile razı olduklarını belirtti ve bunun "oyunun kurallarını değiştireceğini" söyledi.
Bu olaylar, teknoloji dünyasında rekabetin ve stratejik ortaklıkların ne denli karmaşık ve finansal açıdan büyük ölçekli olduğunu gözler önüne seriyor. Apple ve Google gibi teknoloji devlerinin kararları, sadece kendi geleceklerini değil, tüm sektörün dinamiklerini etkileyebiliyor. Bu durum, teknoloji ve yasal düzenlemeler arasındaki sürekli etkileşimi ve teknoloji şirketlerinin stratejilerini şekillendiren karmaşık faktörleri de ortaya koyuyor.
Adalet Bakanlığı'nın Google'a açtığı antitröst davası bu ödemeleri mercek altına aldı. Davada, Google'ın çevrimiçi arama ve reklamcılık pazarında yasa dışı bir tekel oluşturduğu iddia ediliyor. Davanın kapanış görüşmeleri 2 Mayıs'ta yapıldı ve kararın bu yılın sonlarına doğru verilmesi bekleniyor. Google ve Apple, bu ödeme miktarlarını kamuya açıklamaktan kaçınmayı umuyordu; ancak mahkeme belgeleri bu bilgilerin gün yüzüne çıkmasına neden oldu.
Apple yöneticileri geçen sonbahardaki duruşmada Google'ın "milyarlarca" ödediğini belirtmiş, ancak somut bir rakam vermemişlerdi. Daha sonra bir Google tanığı, şirketin arama reklam gelirlerinin %36'sını Apple'a ödediğini yanlışlıkla açıkladı.
Apple ile yapılan bu anlaşma, ABD'deki en popüler akıllı telefon için varsayılan arama motorunu belirlemek adına Google için büyük önem taşıyor. İlk olarak 2002 yılında yapılan anlaşmada, şirketler daha sonraki yıllarda arama ağı reklamlarından elde edilen gelirin paylaşılması konusunda anlaşmaya vardılar. Adalet Bakanlığı, Mayıs 2021 itibarıyla bu anlaşmanın Google'ın Apple'a ayda 1 milyar dolardan fazla ödeme yapmasını gerektirdiğini belirtiyor.
Microsoft, Apple'ı Google ile olan ilişkisinden uzaklaştırmak için çeşitli girişimlerde bulundu. Mahkeme belgelerine göre, Microsoft Bing'i Safari'de varsayılan hale getirmek için reklam gelirinin %90'ını Apple ile paylaşmayı teklif etti. Microsoft CEO'su Satya Nadella, geçen yılki duruşmada Apple'ı bu geçişe ikna etmek için Bing markasını gizlemeye bile razı olduklarını belirtti ve bunun "oyunun kurallarını değiştireceğini" söyledi.
Bu olaylar, teknoloji dünyasında rekabetin ve stratejik ortaklıkların ne denli karmaşık ve finansal açıdan büyük ölçekli olduğunu gözler önüne seriyor. Apple ve Google gibi teknoloji devlerinin kararları, sadece kendi geleceklerini değil, tüm sektörün dinamiklerini etkileyebiliyor. Bu durum, teknoloji ve yasal düzenlemeler arasındaki sürekli etkileşimi ve teknoloji şirketlerinin stratejilerini şekillendiren karmaşık faktörleri de ortaya koyuyor.