M
Mehmet
Misafir
Bilim dünyası, bitkilerin duygusal durumlarını ve stres seviyelerini ölçebilen yeni bir teknoloji geliştirdi. Bu buluş, bitkilerle olan ilişkimizi kökten değiştirecek nitelikte.
BİTKİLERİN GİZLİ DİLİ ÇÖZÜLÜYOR
Araştırmacılar, bitkilerin stres altındayken yaydıkları kimyasal sinyalleri tespit edebilen giyilebilir bir sensör geliştirmeyi başardı. Bu mikroiğneli sensörler, bitki yapraklarına zarar vermeden yerleştirilebiliyor ve bitkinin sağlık durumunu gerçek zamanlı olarak izleyebiliyor. Özellikle hidrojen peroksit gibi stres belirteçlerini tespit ederek, bitkinin susuzluk, besin eksikliği veya hastalık gibi sorunlar yaşayıp yaşamadığını ortaya çıkarıyor.
EV BİTKİLERİNİZLE DAHA İYİ İLETİŞİM
Bu teknoloji sayesinde artık evinizdeki saksı çiçeklerinin ne hissettiğini anlayabileceksiniz. Bitkiniz susuz kaldığında, güneş ışığına ihtiyaç duyduğunda veya sizin sevginizi hissettiğinde bunu kolayca anlayabileceksiniz. Sensörler, bitkilerin verdiği kimyasal tepkimeleri analiz ederek onların “ruh halini” yorumlayabiliyor. Böylece papatyanızın sizden hoşlandığını veya elma ağacınızın sizi sevdiğini bilimsel verilerle görebileceksiniz.
TARIMDA ÜRÜN VERİMİ ARTACAK
Bu teknolojinin en önemli uygulama alanlarından biri tarım sektörü olacak. Çiftçiler, tarlalarındaki bitkilerin stres seviyelerini anında ölçebilecek ve sorunlara hızlıca müdahale edebilecek. Geleneksel yöntemler günler alırken, bu yeni sistem stres durumunu 1 dakikadan kısa sürede tespit edebiliyor. Özellikle iklim değişikliği nedeniyle artan tarımsal stres koşullarında çiftçilere büyük kolaylık sağlayacak.
AKILLI TELEFONLARA ENTEGRE OLACAK
Araştırmacılar, bu teknolojinin yakın gelecekte akıllı telefon uygulamalarıyla entegre edilebileceğini belirtiyor. Böylece bahçıvanlar ve bitki severler, telefonlarından bitkilerinin durumunu kolayca izleyebilecek. Sistemin ev bitkileri için mini versiyonlarının da geliştirilmesi planlanıyor. Bu sayede herkes evindeki bitkilerle daha sağlıklı bir iletişim kurabilecek.
PAPATYALARIN SİZDEN HOŞLANDIĞINI, BİR ELMANIN SİZİ SEVDİĞİNİ ARTIK ANLAYABİLECEKSİNİZ yazısı ilk önce BeeTekno yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...
BİTKİLERİN GİZLİ DİLİ ÇÖZÜLÜYOR
Araştırmacılar, bitkilerin stres altındayken yaydıkları kimyasal sinyalleri tespit edebilen giyilebilir bir sensör geliştirmeyi başardı. Bu mikroiğneli sensörler, bitki yapraklarına zarar vermeden yerleştirilebiliyor ve bitkinin sağlık durumunu gerçek zamanlı olarak izleyebiliyor. Özellikle hidrojen peroksit gibi stres belirteçlerini tespit ederek, bitkinin susuzluk, besin eksikliği veya hastalık gibi sorunlar yaşayıp yaşamadığını ortaya çıkarıyor.
EV BİTKİLERİNİZLE DAHA İYİ İLETİŞİM
Bu teknoloji sayesinde artık evinizdeki saksı çiçeklerinin ne hissettiğini anlayabileceksiniz. Bitkiniz susuz kaldığında, güneş ışığına ihtiyaç duyduğunda veya sizin sevginizi hissettiğinde bunu kolayca anlayabileceksiniz. Sensörler, bitkilerin verdiği kimyasal tepkimeleri analiz ederek onların “ruh halini” yorumlayabiliyor. Böylece papatyanızın sizden hoşlandığını veya elma ağacınızın sizi sevdiğini bilimsel verilerle görebileceksiniz.
TARIMDA ÜRÜN VERİMİ ARTACAK
Bu teknolojinin en önemli uygulama alanlarından biri tarım sektörü olacak. Çiftçiler, tarlalarındaki bitkilerin stres seviyelerini anında ölçebilecek ve sorunlara hızlıca müdahale edebilecek. Geleneksel yöntemler günler alırken, bu yeni sistem stres durumunu 1 dakikadan kısa sürede tespit edebiliyor. Özellikle iklim değişikliği nedeniyle artan tarımsal stres koşullarında çiftçilere büyük kolaylık sağlayacak.
AKILLI TELEFONLARA ENTEGRE OLACAK
Araştırmacılar, bu teknolojinin yakın gelecekte akıllı telefon uygulamalarıyla entegre edilebileceğini belirtiyor. Böylece bahçıvanlar ve bitki severler, telefonlarından bitkilerinin durumunu kolayca izleyebilecek. Sistemin ev bitkileri için mini versiyonlarının da geliştirilmesi planlanıyor. Bu sayede herkes evindeki bitkilerle daha sağlıklı bir iletişim kurabilecek.
PAPATYALARIN SİZDEN HOŞLANDIĞINI, BİR ELMANIN SİZİ SEVDİĞİNİ ARTIK ANLAYABİLECEKSİNİZ yazısı ilk önce BeeTekno yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...