Samsung Mobil Ekranlar Testlerde Zirvede, Ancak Göz Sağlığı Sınavını Geçemeyebilir

[Merih Karaagac]

Samsung OLED ekranları, yıllardır mobil dünyada kalite denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olmayı sürdürüyor. Galaxy S serisiyle başlayan bu liderlik, özellikle Ultra modellerle daha da ileri taşındı. Ancak uzmanlara göre, bu ekranların sunduğu “görsel kalite” ile gerçek kullanım konforu arasında ciddi bir fark olabilir.

Samsung, testlerde en iyi sonuçları almak için özel teknikler kullanıyor. Ancak bu tekniklerin bazıları, göz yorgunluğu, görüntü bulanıklığı ve renk bozulmaları gibi istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor.

Samsung Ekranları Neden Bu Kadar Parlak ve Canlı Görünüyor?​

Samsung, ekranlarının daha fazla renk ve kontrast sunması için bazı görüntü hileleri uyguluyor. Bunların başında FRC (Frame Rate Control) geliyor. FRC, ekranın 8 bitlik yapısını, yazılımsal dönüşümlerle sözde 10 bitlik hale getiriyor.

Nasıl mı? Renk tonları ekranda hızlı şekilde değiştirilerek gözümüz “eksik olan” renkleri varmış gibi algılıyor. Böylece 16,7 milyon renk sunan 8-bit ekranlar, 1 milyar renge ulaşabiliyor. Ancak bu, her zaman sağlıklı bir deneyim sunmuyor. Çünkü FRC kullanımı, özellikle:

• Hareketli sahnelerde bulanıklık
• Renk geçişlerinde bozulmalar
• Yapaylık hissi gibi sorunlara yol açabiliyor.

Samsung Ekran Test

PWM Karartma: Göz Yorgunluğunun Gizli Nedeni​

Samsung’un ekranlarındaki parlaklık kontrolü, PWM (Pulse Width Modulation) adlı bir teknikle yapılıyor. Bu, ekran parlaklığını düşürmek için ışığın çok hızlı şekilde açılıp kapanması esasına dayanır. Bu titreme, insan gözü tarafından her zaman fark edilmez, ancak:

• Gözleri hassas kullanıcılar
• Uzun süre ekran kullananlar
• Baş ağrısı, göz yorgunluğu çekenler

için ciddi bir problem haline gelebilir.

Rakip ekran üreticileri DC karartma adı verilen bir yöntemle göz dostu bir alternatif sunarken, Samsung halen 480Hz PWM kullanmaya devam ediyor. Oysa BOE ve Visionox gibi üreticiler, düşük parlaklıkta bile 4320Hz PWM veya DC karartma desteği veriyor.

Gerçek 10 Bit Yerine Yazılımsal Renk Derinliği​

Galaxy S25 Ultra, kağıt üzerinde 10 bitlik HDR10+ ekran sunuyor gibi görünse de, ekran aslında 8 bit. Samsung bu farkı FRC ile kapatmaya çalışıyor. Bu durum özellikle:

• Gece modunda
• Karanlık sahnelerde
• Video içeriklerde dikkatli gözler tarafından fark edilebiliyor.

Özellikle Mura efekti (ekranda ince grenli bir doku oluşması) gibi şikayetlerin kaynağı da yine bu yazılımsal manipülasyonlar olabilir.


Samsung Ekran Test

Peki Neden Samsung Bu Yöntemleri Kullanıyor?​

Cevap oldukça net: Benchmark testleri ve pazar liderliği. Samsung ekranları, laboratuvar ortamında yapılan testlerde en iyi renk doğruluğu ve parlaklık sonuçlarını elde etmek için bu tür optimizasyonlar yapıyor. Ancak bu, son kullanıcı açısından her zaman en iyi deneyim anlamına gelmiyor.

Samsung’un ekranları, aslında kalibrasyon cihazları için optimize edilmiş durumda. Oysa göz konforu gibi kullanıcı deneyimi açısından önemli parametreler arka planda kalabiliyor.

Samsung İçin Çözüm Ne Olabilir?​

Samsung’un kullanıcıya PWM kontrol seçeneği sunması ve ekran ayarlarını daha şeffaf hale getirmesi bu sorunu çözebilir. Rakip firmalar gibi:

• DC karartma opsiyonu sunmak
• PWM frekansını ayarlanabilir yapmak
• Gerçek 10 bit panel kullanmak gibi adımlar Samsung’un ekran liderliğini hem testlerde hem kullanıcı gözünde perçinlemesini sağlayabilir.

Kalite Testlerde Değil, Gerçek Kullanımda Belli Olur​

Samsung, mobil ekran teknolojilerinde lider konumda olabilir. Ancak bu liderliğin sürdürülebilir olması için göz sağlığı, kullanım konforu ve gerçek renk doğruluğu gibi konularda şeffaf ve kullanıcı dostu çözümler sunması gerekiyor.

Aksi takdirde, sadece ekran parlaklığıyla değil, kullanıcı memnuniyetiyle de yarışan markalar (OnePlus, Nothing, Honor vb.) daha fazla tercih edilebilir hale gelebilir.

Samsung Mobil Ekranlar Testlerde Zirvede, Ancak Göz Sağlığı Sınavını Geçemeyebilir yazısı ilk önce BeeTekno yayınlanmıştır.

Okumaya devam et...