70 saati aşkın bir süredir The Planet Crafter oynuyorum. Oyunu erken erişimdeyken 20 TL'ye, birkaç yıl önce Steam'den almıştım; şu anki Türkiye fiyatı yaklaşık 15 dolar. İndirim dönemlerinde 9-10 dolara düştüğünü gördüm; arkadaşlarınızla birlikte oynarsanız keyfi kat kat artıyor.
Oyun, yaşanmaz bir gezegene kapsül içinde düşürdüğümüz bir mahkumun hikayesini anlatıyor. Görevimiz, gezegeni yaşanabilir hale getirmek. Şirket, bu işin neredeyse imkansız olduğunu, bizi ölüme gönderdiğini söylüyor. Başarırsak, cezamızın hafifletileceğini vaat ediyorlar. Oyun, antik kentler ve uzay araçları gibi gizemli unsurlar içeriyor, bunlara şimdilik değinmeyeceğim. Hikaye potansiyeli güzel, ancak sonu biraz basit. Erken erişimden yeni çıktığı için, geliştiricilerin zamanla hikayeyi ve sonu iyileştireceğini umuyorum. Oyunun asıl güzelliği zaten hikaye anlatımında değil.
Oyunun başında hayatta kalmak önceliğimiz. Kapsülde sınırlı miktarda yiyecek ve su var. Çok amaçlı bir alet kullanarak kaynak topluyoruz; buzdan su, titanyum ve demirden üs inşa ediyoruz. Envanterimizi geliştirmek için çanta yapıyoruz. Başlangıç oldukça zorlu; yiyecek, su ve oksijen ihtiyacımızı karşılamamız gerekiyor. Oksijeni binaların içinde elde ediyoruz. Bu, oyuncuya avantaj sağlasa da Astrooneer'daki gibi oksijen jeneratörleri veya hatlar tercih ederdim.
Oyuna alışıp hayatta kalmayı başardıktan sonra enerji sorunuyla karşılaşıyoruz. Binalar ve aletler enerjiyle çalışıyor. Rüzgar türbinleri, güneş panelleri ve reaktörler kullanarak enerji sağlıyoruz. Ana hedefimiz gezegeni terraforme etmek. Basınç, oksijen ve sıcaklık üreten makineler inşa ediyoruz. Kaynaklar her yerde bulunmuyor; örneğin kuvars nadir. Başlangıçta birçok yapı ve alet kilitli ve bunları açmak için belirli seviyelere ulaşmamız gerekiyor. Rüzgar türbinlerini yükseltmek bile büyük bir haz veriyor. Basınç, oksijen ve sıcaklık seviyeleri yükseldikçe gezegene bitki örtüsü, böcekler ve hayvanlar geliyor. Harita biraz küçük kalmış. Astrooneer gibi geniş bir harita beklerdim. İleri teknolojiyle haritanın aslında küçük ama çeşitli alanlara yayılmış olduğunu görüyoruz.
Bir diğer eksiklik ise tehditlerin sınırlı olması. Açlık, susuzluk ve oksijen sorunlarını hallettikten sonra ölmek zorlaşıyor. Kasırgalar, fırtınalar veya tehlikeli canlılar gibi unsurların eklenmesi oyunu daha zorlu hale getirirdi.
Son olarak, arkadaşlarınızla birlikte oynayabileceğiniz çok eğlenceli bir oyun. 12 kişiye kadar çok oyunculu desteği var. Arkadaşlarınız olmasa bile uygun fiyatıyla alınabilir. Puanım 8/10.
Oyun, yaşanmaz bir gezegene kapsül içinde düşürdüğümüz bir mahkumun hikayesini anlatıyor. Görevimiz, gezegeni yaşanabilir hale getirmek. Şirket, bu işin neredeyse imkansız olduğunu, bizi ölüme gönderdiğini söylüyor. Başarırsak, cezamızın hafifletileceğini vaat ediyorlar. Oyun, antik kentler ve uzay araçları gibi gizemli unsurlar içeriyor, bunlara şimdilik değinmeyeceğim. Hikaye potansiyeli güzel, ancak sonu biraz basit. Erken erişimden yeni çıktığı için, geliştiricilerin zamanla hikayeyi ve sonu iyileştireceğini umuyorum. Oyunun asıl güzelliği zaten hikaye anlatımında değil.
Oyunun başında hayatta kalmak önceliğimiz. Kapsülde sınırlı miktarda yiyecek ve su var. Çok amaçlı bir alet kullanarak kaynak topluyoruz; buzdan su, titanyum ve demirden üs inşa ediyoruz. Envanterimizi geliştirmek için çanta yapıyoruz. Başlangıç oldukça zorlu; yiyecek, su ve oksijen ihtiyacımızı karşılamamız gerekiyor. Oksijeni binaların içinde elde ediyoruz. Bu, oyuncuya avantaj sağlasa da Astrooneer'daki gibi oksijen jeneratörleri veya hatlar tercih ederdim.
Oyuna alışıp hayatta kalmayı başardıktan sonra enerji sorunuyla karşılaşıyoruz. Binalar ve aletler enerjiyle çalışıyor. Rüzgar türbinleri, güneş panelleri ve reaktörler kullanarak enerji sağlıyoruz. Ana hedefimiz gezegeni terraforme etmek. Basınç, oksijen ve sıcaklık üreten makineler inşa ediyoruz. Kaynaklar her yerde bulunmuyor; örneğin kuvars nadir. Başlangıçta birçok yapı ve alet kilitli ve bunları açmak için belirli seviyelere ulaşmamız gerekiyor. Rüzgar türbinlerini yükseltmek bile büyük bir haz veriyor. Basınç, oksijen ve sıcaklık seviyeleri yükseldikçe gezegene bitki örtüsü, böcekler ve hayvanlar geliyor. Harita biraz küçük kalmış. Astrooneer gibi geniş bir harita beklerdim. İleri teknolojiyle haritanın aslında küçük ama çeşitli alanlara yayılmış olduğunu görüyoruz.
Bir diğer eksiklik ise tehditlerin sınırlı olması. Açlık, susuzluk ve oksijen sorunlarını hallettikten sonra ölmek zorlaşıyor. Kasırgalar, fırtınalar veya tehlikeli canlılar gibi unsurların eklenmesi oyunu daha zorlu hale getirirdi.
Son olarak, arkadaşlarınızla birlikte oynayabileceğiniz çok eğlenceli bir oyun. 12 kişiye kadar çok oyunculu desteği var. Arkadaşlarınız olmasa bile uygun fiyatıyla alınabilir. Puanım 8/10.