M
Merih Karaagac
Misafir

Yapay zeka “hayır”ı bilmiyor ifadesi, ilk duyulduğunda tuhaf veya abartılı gelebilir. Ancak bu, günümüzde tıbbi yapay zeka sistemlerinin karşı karşıya kaldığı en büyük ve tehlikeli sorunlardan biri. Zira birçok yapay zeka modeli, olumsuzluk içeren ifadeleri doğru şekilde anlamakta ciddi şekilde zorlanıyor. Bu eksiklik, özellikle tıbbi görüntüleme gibi yüksek hassasiyet gerektiren alanlarda geri dönüşü olmayan hatalara yol açabilir.
Yapay zekanın dili anlama biçimi ile insanın dili kavrama süreci arasındaki fark, bazı durumlarda ölüm kalım meselesi olabilir. Bu yazıda, yapay zekanın “hayır” gibi olumsuzlukları neden anlamakta zorlandığını, bunun tıbbi uygulamalarda nasıl bir riske dönüştüğünü ve bu sorunun nasıl aşılabileceğini detaylı biçimde ele alıyoruz.
Yapay Zeka Neden “Hayır”ı Anlayamıyor?
Yapay zeka sistemleri, özellikle büyük dil modelleri ve görüntü sınıflandırıcılar, genellikle istatistiksel korelasyonlara dayalı öğrenme mekanizmalarına sahiptir. Yani sistem, verilerde tekrar eden desenleri öğrenir ve bunlara göre tahminlerde bulunur.
Ancak burada kritik bir nokta devreye girer: Olumsuzluk ifadeleri genellikle istatistiksel açıdan zayıf sinyallerdir. “Bu görüntü zatürre göstermemektedir” ifadesi, sistem için karmaşık ve dolaylı bir anlama süreci gerektirir. Sistem, doğrudan “gösteriyor” gibi kelimelere odaklanırken, “göstermiyor” gibi olumsuz formları gözden kaçırabilir.
Dilsel Zorluklar
Negatif ifadelerin yapısal karmaşıklığı: Örneğin “kanser belirtisi yok” cümlesi, yüzeysel olarak “kanser belirtisi” ile eşleşebilir.
İfade varyasyonları: “Normal”, “anormal değil”, “sağlıklı” gibi farklı şekillerde söylenen aynı şey, sistemin öğrenmesini zorlaştırır.
Eğitim verisi eksikliği: Olumsuz örnekler genellikle az sayıda temsil edilir.
Tıbbi Görüntüleme Sistemlerinde Kriz Noktası
Tıbbi yapay zeka sistemleri, özellikle radyoloji, MR ve röntgen gibi görüntüleme alanlarında yaygın şekilde kullanılmaya başlandı. Bu sistemlerin amacı, doktorlara destek olmak, hızlı ön tanı koymak ve hata oranını azaltmaktır. Ancak, yapay zeka “hayır”ı bilmiyor sorunu burada büyük bir risk ortaya çıkarıyor.
Örnek Senaryo:
Görüntü 1 etiketi: “Zatürre belirtileri mevcut”
Görüntü 2 etiketi: “Zatürre belirtileri yok”
İnsan bu iki etiketi anlamakta zorlanmaz. Ancak yapay zeka, her iki etiketi de “zatürre belirtileri” ifadesine odaklanarak benzer değerlendirebilir. Sonuç: yanlış pozitif veya yanlış negatif teşhis riski.
Potansiyel Sonuçlar:
Gereksiz tedavi süreci başlatılması
Gerçek bir rahatsızlığın gözden kaçırılması
Hekimlerin yapay zekaya olan güveninin zedelenmesi
Hukuki ve etik sorunlar
Tıbbi Yapay Zekada Etiketleme Problemi
Veri etiketleme, yapay zeka sistemlerinin öğrenme süreçlerindeki en kritik aşamalardan biridir. Ne yazık ki, bu aşamada yapılan hatalar sistemin öğrenme sürecini doğrudan bozar. Özellikle tıbbi verilerde:
Olumsuz durumların yanlış etiketlenmesi
Dokümantasyonda kullanılan dilin tutarsızlığı
Olumsuz ifadelerin eksik veya belirsiz sunulması
gibi problemler, yapay zekanın “hayır”ı ya da “değil”i ayırt edememesine neden olur.

Bu Sorun Neden Şimdi Daha Ciddi Hale Geldi?
Geçmişte yapay zeka sistemleri dar görev tanımlarıyla çalışıyordu. Ancak bugün kullanılan çok amaçlı büyük modeller artık daha geniş kapsamlı uygulamalar için devreye alınıyor. Bu da beraberinde daha yüksek beklentiler getiriyor. Ancak model ne kadar büyük olursa olsun, eğitim verisindeki zayıflıklar veya dildeki belirsizlikler, “hayır”ı anlamakta aynı başarısızlıkla sonuçlanıyor.
Ayrıca, hastaneler ve klinikler bu sistemleri daha sık ve daha kritik kararlar için kullanmaya başladı. Bu da her hata riskinin potansiyel bir hasta güvenliği krizine dönüşmesine neden olabilir.
Çözüm Yolları: Yapay Zekaya “Hayır”ı Öğretmek Mümkün mü?
Evet, ancak bu kolay bir süreç değil. Sorunun çözümü çok katmanlı bir yaklaşım gerektirir:
1. Veri Etiketleme Standartlarının Geliştirilmesi
Tüm tıbbi verilerde olumsuzluk ifadeleri açıkça belirtilmeli.
Etiketleme sürecinde yapay zekaya yönelik özel dikkat gösterilmeli.
“Olumlu” ve “olumsuz” örnekler dengeli şekilde sunulmalı.
2. Negatif Dil Eğitimi (Negation Training)
Modeller, olumsuzluk içeren cümlelerle özel olarak eğitilmeli.
“Yok”, “değil”, “bulunmadı” gibi ifadelerin bağlamsal anlamı işlenmeli.
3. Dil Ön İşleme (Preprocessing)
Girdi verileri analiz edilerek olumsuzluklar için özel işaretleyiciler eklenebilir.
Bu sayede model, bağlamı daha doğru şekilde yorumlayabilir.
4. Kombine Sistemler
Görüntü tanıma ile metin analizini birleştiren sistemler daha isabetli sonuç verebilir.
Örneğin; hem görüntü hem de hekimin notu birlikte değerlendirilerek karara varılır.
Etik ve Hukuki Boyutlar
Bir yapay zekanın “hayır” ifadesini yanlış anlaması, yalnızca teknik bir sorun değildir. Bu durum:
Hastaların hayatını riske atar.
Hekimlerin karar süreçlerini etkiler.
Yasal sorumluluk doğurabilir.
Tıbbi etik açısından ciddi tartışmalar doğurur.
Bu nedenle, bu alandaki yapay zeka modellerinin gelişimi yalnızca mühendisler tarafından değil, etik uzmanları, hukukçular ve tıp profesyonelleri tarafından da birlikte yönetilmelidir.
Her Şeyi Yapay Zekaya Bırakmalı mıyız?
Yapay zeka destekli sistemler hekimlere büyük kolaylıklar sunsa da, insan kontrolünün dışına çıkması önerilmez. “Yapay zeka ‘hayır’ı bilmiyor” gibi temel bir sorunun bile halen çözülemediği bir ortamda, klinik kararların tümüyle otomatik sistemlere devredilmesi büyük risk taşır.
En doğru yaklaşım:
Yapay zekayı danışman olarak kullanmak
Son kararı hekimin vermesi
Sistemlerin önerilerini sorgulayan denetim mekanizmaları kurmak
şeklinde olmalıdır.

Yapay Zeka Öğrenecek mi?
Evet, ancak bu zaman ve yoğun bir çalışma gerektiriyor. Yeni nesil modellerde olumsuz ifadelerin daha doğru algılanması için büyük adımlar atılıyor. Bu çabalar arasında:
Semantik analiz sistemlerinin geliştirilmesi
Kontrastif öğrenme yöntemleri
Ters örnekler (adversarial examples) ile eğitim
gibi yaklaşımlar yer alıyor.
Yapay zekanın “hayır”ı anlayabilmesi için yalnızca daha büyük modeller değil, daha dikkatli ve kaliteli veri kümeleri, daha etik algoritmalar ve daha çok disiplinli iş birliği gerekiyor.
“Hayır” Küçük Bir Kelime Ama Büyük Bir Gerçeklik
Yapay zeka “hayır”ı bilmiyor demek, sadece teknik bir zayıflığı değil, aynı zamanda insan hayatını etkileyen büyük bir açığı ifade ediyor. Tıbbi uygulamalarda kullanılan yapay zeka sistemlerinin güvenilir olması için, bu tür temel kavramsal hataların ortadan kaldırılması şart.
Geliştiriciler, doktorlar ve politika yapıcılar olarak yapmamız gereken şey, bu küçük kelimenin ne kadar büyük bir fark yaratabileceğini anlamak ve yapay zekaya bu farkı öğretmektir. Çünkü bazen “hayır” demek, bir hayat kurtarabilir.
Yapay Zeka “Hayır”ı Bilmiyor ve Bu Tıbbi Robotlar İçin Büyük Bir Sorun yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...