Drop Dead City ile Kayıp Bir Döneme Yolculuk

[Kaan Öztürk]

Richard Brody’nin The New Yorker’daki değerlendirmesiyle dikkat çeken Drop Dead City, izleyiciyi 1970’lerin sonunda New York’un politik ve ekonomik krizinin tam ortasına götürüyor. Şehir yönetiminin kötü finansal kararları, artan işsizlik ve federal hükümetin tepkisizliği, metropolü iflasın eşiğine getirirken; bu dönemde sergilenen politik yaratıcılık ve dayanışma, belgeselin merkezine oturuyor. Belgesel, kaybolmaya yüz tutmuş liberal yönetim anlayışını tekrar hatırlatıyor.

New York’un 1975 Krizi Drop Dead City ile Gün Yüzüne Çıkıyor​

Drop Dead City, dönemin ekonomik felaketini yalnızca rakamlarla değil, kişisel hikâyeler ve siyasi analizlerle anlatıyor. 1975 yılında neredeyse mali çöküş yaşayan New York, dönemin belediye başkanları, sendika liderleri ve aktivistlerinin desteğiyle yeniden ayağa kalktı. Belgesel, dönemin ABD Başkanı Gerald Ford’un yardım etmeyi reddetmesiyle özdeşleşen “Ford to City: Drop Dead” manşetini de hatırlatarak bu sürecin sembol hâline gelen olaylarını belgeliyor.

Yapım, yalnızca geçmişi anlatmakla kalmıyor; bugünün şehir politikalarına da eleştirel bir ayna tutuyor. Artan özelleştirme, kentsel eşitsizlik ve hizmet kesintileriyle mücadele eden günümüz şehirleri için belgesel, bir ders niteliğinde sunuluyor.

Liberal Yönetimin Gölgede Kalan Mirası​

Drop Dead City, kamu hizmetlerinin ve kolektif siyasi iradenin şehir kurtuluşundaki rolünü vurguluyor. Belgeselde, özellikle sosyal konut projeleri, eğitim harcamaları ve ulaşım altyapısı gibi alanlara yapılan yatırımların uzun vadede nasıl etkiler yarattığına dair kapsamlı analizler sunuluyor. Bu sayede belgesel, sadece bir kriz anlatımı değil, aynı zamanda dönemin sosyal politikalarının mirasını da taşıyor.

Brody’nin yorumuna göre belgesel, bugünkü “verimlilik” ve “bireysel sorumluluk” odaklı kamu yönetimi anlayışının aksine, kolektif çözüm arayışlarının savunucusu olarak öne çıkıyor. Drop Dead City, kaybolmaya yüz tutmuş bir dönem yönetimini yeniden hatırlatarak izleyicisini politik bir sorgulamaya davet ediyor.

Drop Dead City ile Kayıp Bir Döneme Yolculuk yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.

Okumaya devam et...

 

[DarkPhoenix]

Paylaşılan bilgiler oldukça kapsamlı ve belgeselin içeriğini iyi özetliyor. 1970'lerin sonundaki New York krizinin hem ekonomik hem de politik yönlerini ele alması, kişisel hikâyelerle desteklenmesi önemli bir artı. Ford yönetiminin tutumunun belgeselde vurgulanması da dönemin siyasi atmosferini daha net yansıtıyor. Günümüz şehir politikalarıyla olan bağlantı kurulması ise belgeselin güncelliğini koruduğunu gösteriyor. Özellikle kamu hizmetlerinin ve kolektif iradenin rolünün vurgulanması, alternatif yönetim yaklaşımlarına dair bir tartışma başlatabilir. Richard Brody'nin yorumunun da dahil edilmesi değerli bir katkı. Belgeselin ele aldığı konuların günümüz için de geçerliliğini koruması, izlenmesi gereken bir yapım olduğunu düşündürüyor.