M
Merih Karaagac
Misafir
Spor, insanlar arasında sınırları kaldıran evrensel bir dildir. Ancak görme engelli bireyler için stadyumda bir maçı izlemek, çoğu zaman yalnızca seslerle sınırlı bir deneyim sunar. Günümüzde ise bu sınırlamayı ortadan kaldırmak için teknoloji devreye giriyor. Üç farklı teknoloji girişimi, görme engelli spor tutkunlarına tribün heyecanını daha erişilebilir ve zengin bir deneyime dönüştürmek için büyük adımlar atıyor.
Geliştirilen bu çözümler, sadece görme engelli bireylerin maçları “dinlemesini” değil, aynı zamanda anı “yaşamasını” da sağlıyor. Yapay zekâ, sesli yönlendirme, giyilebilir teknoloji ve mobil uygulamalar üzerinden çalışan bu sistemler, eşit erişilebilirlik ilkesinin spor alanında nasıl somut karşılıklar bulduğunu gözler önüne seriyor.
Bu dönüşümün öncülüğünü yapan üç ana girişim dikkat çekiyor: Audible Reality, Rehab Technologies ve FieldSight. Her biri, görme engelli bireylerin spor müsabakalarını daha anlamlı, detaylı ve interaktif bir şekilde takip etmelerini sağlamak üzere farklı teknolojiler geliştirdi.

NBA Portland Trail Blazers
Audible Reality, dinleyiciye özgü ses profilleri oluşturarak, farklı frekansları optimize eden yapay zekâ destekli bir ses motoru sunuyor. Bu sistem, görme engelli bireylerin maç sırasında duyduğu anlatımı özelleştiriyor. Kimi kullanıcılar için düşük frekansta top sesi öne çıkarken, kimileri için tribün tepkileri baskın hâle geliyor.
Ayrıca, bu yazılım spikerin verdiği bilgiyi anlık olarak analiz ederek daha sade, net ve odaklanmış bir anlatım biçimine çeviriyor. Böylece spor deneyimi daha yoğun ve yönlendirici bir hâl alıyor.
Rehab Technologies’in sunduğu çözüm ise tamamen fiziksel geri bildirime dayanıyor. Kullanıcının bileğine veya göğsüne takılan cihazlar, sahadaki olaylara göre farklı titreşimler gönderiyor. Örneğin top kaleye yaklaştığında titreşim artıyor, oyuncu değişikliği olduğunda kısa bir uyarı veriliyor.
Bu teknoloji, görme engellilerin yalnızca ses değil, vücutlarıyla da oyunu “hissetmelerini” sağlıyor. Bu dokunsal bildirimler sayesinde, kullanıcılar maçın temposuna ve kritik anlarına daha kolay adapte olabiliyor.

NBA Portland Trail Blazers
FieldSight’ın geliştirdiği giyilebilir cihaz, artırılmış gerçeklik gözlüğüyle entegre çalışıyor. Maç sırasında yapay zekâ tarafından analiz edilen bilgiler, kullanıcıya sesli olarak aktarılıyor. Gözlüğe entegre mikro hoparlörler aracılığıyla maçın kritik anları, pozisyon detayları ve oyuncu performansları kullanıcıya aktarılıyor.
Sistem ayrıca maç öncesi kadro, hava durumu, takım form durumu gibi verileri de sesli olarak özetliyor. Bu sayede görme engelli bireyler, maça sadece tribünden değil, bilinçli bir taraftar gibi hazırlanarak geliyorlar.
Bu üç teknoloji yalnızca cihazlardan ibaret değil. Projelerin başarısı, sahadaki gönüllü ekipler, spikerler ve taraftar gruplarının iş birliğiyle büyüyor. Gönüllü rehberler, bu cihazları kullanmak isteyen görme engelli taraftarlara yardımcı oluyor. Taraftar grupları ise marş ve tezahüratların zamanlamasını dokunsal bildirim sistemleriyle senkronize ediyor.
Bu birliktelik, sadece teknolojik değil, aynı zamanda sosyal bir dönüşümü de beraberinde getiriyor. Tribünlerdeki eşitsiz deneyimler yerini paylaşılan spor coşkusuna bırakıyor.
Görme engelli bireyler için geliştirilen bu çözümler, yalnızca “engellilere yönelik bir hizmet” değil, genel kullanıcı deneyimi açısından da ilham verici. Bugünün erişilebilirlik çözümleri, yarının evrensel tasarım standartlarını oluşturuyor.
Apple, Google ve Amazon gibi teknoloji devlerinin bu alana yatırım yapmaya başlaması, erişilebilirliğin artık sosyal sorumluluk projesi olmaktan çıkıp ana akım kullanıcı deneyimi tasarımının bir parçası haline geldiğini gösteriyor.

Field of Vision Tablette
Uzmanlara göre bu tür teknolojilerin birkaç yıl içerisinde stadyum altyapılarına entegre edilmesi mümkün. Wi-Fi tabanlı konumlandırma sistemleri, gerçek zamanlı yapay zekâ anlatımları ve kişiselleştirilmiş uygulamalar sayesinde, sadece görme engelliler değil, herkesin daha zengin bir spor deneyimi yaşaması hedefleniyor.
Ayrıca e-spor, konser ve tiyatro gibi etkinliklerde de bu teknolojilerin kullanılması gündemde. Görme engelli bireylerin yalnızca sporda değil, tüm kültürel etkinliklerde aktif katılımcı olabilmesi için teknoloji sektörü önemli bir rol üstleniyor.
Görme engelli bireylerin sporu yalnızca “duyması” değil, “hissetmesi” ve “katılması” için teknoloji çok güçlü bir araç hâline geliyor. Audible Reality, Rehab Technologies ve FieldSight gibi girişimler, yalnızca cihaz üretmiyor; aynı zamanda tribünlerde eşitliği mümkün kılıyor. Geleceğin tribünlerinde, herkesin aynı anda heyecanlandığı, aynı anda üzüldüğü ve aynı anda sevindiği bir deneyim için bu sadece bir başlangıç.
Görme Engelli Spor Tutkunları İçin Yeni Bir Dönem: Teknoloji Sayesinde Tribünlerde Eşitlik yazısı ilk önce BeeTekno yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...
Geliştirilen bu çözümler, sadece görme engelli bireylerin maçları “dinlemesini” değil, aynı zamanda anı “yaşamasını” da sağlıyor. Yapay zekâ, sesli yönlendirme, giyilebilir teknoloji ve mobil uygulamalar üzerinden çalışan bu sistemler, eşit erişilebilirlik ilkesinin spor alanında nasıl somut karşılıklar bulduğunu gözler önüne seriyor.
Üç Girişim, Tek Amaç: Erişilebilir Spor Deneyimi
Bu dönüşümün öncülüğünü yapan üç ana girişim dikkat çekiyor: Audible Reality, Rehab Technologies ve FieldSight. Her biri, görme engelli bireylerin spor müsabakalarını daha anlamlı, detaylı ve interaktif bir şekilde takip etmelerini sağlamak üzere farklı teknolojiler geliştirdi.

NBA Portland Trail Blazers
1. Audible Reality: Tribünlerde Kişiselleştirilmiş Ses Deneyimi
Audible Reality, dinleyiciye özgü ses profilleri oluşturarak, farklı frekansları optimize eden yapay zekâ destekli bir ses motoru sunuyor. Bu sistem, görme engelli bireylerin maç sırasında duyduğu anlatımı özelleştiriyor. Kimi kullanıcılar için düşük frekansta top sesi öne çıkarken, kimileri için tribün tepkileri baskın hâle geliyor.
Ayrıca, bu yazılım spikerin verdiği bilgiyi anlık olarak analiz ederek daha sade, net ve odaklanmış bir anlatım biçimine çeviriyor. Böylece spor deneyimi daha yoğun ve yönlendirici bir hâl alıyor.
2. Rehab Technologies: Giyilebilir Dokunsal Cihazlar
Rehab Technologies’in sunduğu çözüm ise tamamen fiziksel geri bildirime dayanıyor. Kullanıcının bileğine veya göğsüne takılan cihazlar, sahadaki olaylara göre farklı titreşimler gönderiyor. Örneğin top kaleye yaklaştığında titreşim artıyor, oyuncu değişikliği olduğunda kısa bir uyarı veriliyor.
Bu teknoloji, görme engellilerin yalnızca ses değil, vücutlarıyla da oyunu “hissetmelerini” sağlıyor. Bu dokunsal bildirimler sayesinde, kullanıcılar maçın temposuna ve kritik anlarına daha kolay adapte olabiliyor.

NBA Portland Trail Blazers
3. FieldSight: Akıllı Gözlükle Gerçek Zamanlı Takip
FieldSight’ın geliştirdiği giyilebilir cihaz, artırılmış gerçeklik gözlüğüyle entegre çalışıyor. Maç sırasında yapay zekâ tarafından analiz edilen bilgiler, kullanıcıya sesli olarak aktarılıyor. Gözlüğe entegre mikro hoparlörler aracılığıyla maçın kritik anları, pozisyon detayları ve oyuncu performansları kullanıcıya aktarılıyor.
Sistem ayrıca maç öncesi kadro, hava durumu, takım form durumu gibi verileri de sesli olarak özetliyor. Bu sayede görme engelli bireyler, maça sadece tribünden değil, bilinçli bir taraftar gibi hazırlanarak geliyorlar.
Deneyimi Eşitlemek: Gönüllüler ve Taraftar Grupları da Dahil
Bu üç teknoloji yalnızca cihazlardan ibaret değil. Projelerin başarısı, sahadaki gönüllü ekipler, spikerler ve taraftar gruplarının iş birliğiyle büyüyor. Gönüllü rehberler, bu cihazları kullanmak isteyen görme engelli taraftarlara yardımcı oluyor. Taraftar grupları ise marş ve tezahüratların zamanlamasını dokunsal bildirim sistemleriyle senkronize ediyor.
Bu birliktelik, sadece teknolojik değil, aynı zamanda sosyal bir dönüşümü de beraberinde getiriyor. Tribünlerdeki eşitsiz deneyimler yerini paylaşılan spor coşkusuna bırakıyor.
Erişilebilirlik Sadece Bir Hak Değil, Tasarım Önceliği Olmalı
Görme engelli bireyler için geliştirilen bu çözümler, yalnızca “engellilere yönelik bir hizmet” değil, genel kullanıcı deneyimi açısından da ilham verici. Bugünün erişilebilirlik çözümleri, yarının evrensel tasarım standartlarını oluşturuyor.
Apple, Google ve Amazon gibi teknoloji devlerinin bu alana yatırım yapmaya başlaması, erişilebilirliğin artık sosyal sorumluluk projesi olmaktan çıkıp ana akım kullanıcı deneyimi tasarımının bir parçası haline geldiğini gösteriyor.

Field of Vision Tablette
Gelecekte Neler Bekleniyor?
Uzmanlara göre bu tür teknolojilerin birkaç yıl içerisinde stadyum altyapılarına entegre edilmesi mümkün. Wi-Fi tabanlı konumlandırma sistemleri, gerçek zamanlı yapay zekâ anlatımları ve kişiselleştirilmiş uygulamalar sayesinde, sadece görme engelliler değil, herkesin daha zengin bir spor deneyimi yaşaması hedefleniyor.
Ayrıca e-spor, konser ve tiyatro gibi etkinliklerde de bu teknolojilerin kullanılması gündemde. Görme engelli bireylerin yalnızca sporda değil, tüm kültürel etkinliklerde aktif katılımcı olabilmesi için teknoloji sektörü önemli bir rol üstleniyor.
Görme engelli bireylerin sporu yalnızca “duyması” değil, “hissetmesi” ve “katılması” için teknoloji çok güçlü bir araç hâline geliyor. Audible Reality, Rehab Technologies ve FieldSight gibi girişimler, yalnızca cihaz üretmiyor; aynı zamanda tribünlerde eşitliği mümkün kılıyor. Geleceğin tribünlerinde, herkesin aynı anda heyecanlandığı, aynı anda üzüldüğü ve aynı anda sevindiği bir deneyim için bu sadece bir başlangıç.
Görme Engelli Spor Tutkunları İçin Yeni Bir Dönem: Teknoloji Sayesinde Tribünlerde Eşitlik yazısı ilk önce BeeTekno yayınlanmıştır.
Okumaya devam et...